20 Şubat 2012 Pazartesi

Dev ile Oduncu

Bir varmış bir yokmuş,
Evvel zaman içinde,
Kalbur saman içinde,
Develer tellal iken,
Pireler berber iken,
Ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallarken.
Çok çok eski zamanlarda bir ormanda dünyanın en büyük Dev'i yaşarmış. Bu Dev kocamaan ormanda tek başına yaşarmış. Çok huysuzmuş ve mutsuz.
Bir gün ormanda gezinirken yaşlı bir adamın ağaç kestiğini görmüş, çok sinirlenmiş. Hemen adamın yanına gitmiş ve 'Ne yapıyorsun sen!?' diye bağırmış. Yaşlı adam kafasını yukarı kaldırıp ağaçlardan daha yüksek bu Dev'e bakmış; 'Görmüyor musun ağaç kesiyorum' demiş. 'kimse benim ormanımdan ağaç kesemez!' diye sinirle bağırmış Dev. 'Senin ormanın mı? Hah hah hah' diyerek gülmüş yaşlı adam.  'Bu ormanı dedem babam ve arkadaşları yetiştirdiler. Biz bu ağaçlara bakarız, meyvelerinden yeriz, yapraklarını kullanırız, kuruduklarında da keser odun yapar satarız. Yerine de yenisini dikeriz.' Şaşkın şaşkın bakmış Dev. Kendisinden korkmadan ona cevap veren, ayrıca hürmetsizce ağaçlarını kesen bu adama haddini bildirmeliymiş. Yaşlı adamı ensesinden tuttuğu gibi havaya kaldırmış. Dev'in parmakları arasında bulutlara çıkan yaşlı adam çok korkmuş ama hala sakinmiş. 'Bu orman benim!' demiş Dev.
'Bana kızabilirsin hatta şu an istersen beni öldürebilirsin dev adam, fakat beni öldürmek bu ormanı senin yapmaz. İnsanları korkutarak ancak kendinden kaçırabilirsin ve simdi olduğu gibi yalnız ve mutsuz yaşarsın.'
Dev şaşkın gözlerle yaşlı adamı dinlemiş. Yalnız ve mutsuz olduğunu bildiğine göre bir bilge olabilirmiş bu yaşlı adam.
Onun suskunluğundan faydalanan yaşlı adam devam etmiş konuşmasına:
'Annen ve baban ölmeden önce bu ormanda hep beraber yaşardık. Onlar yapamadığımız işlerde bize yardım ederdi biz de onlara. Senin doğumunu bile bilirim ben. Ailen elindekini paylaşmayı bilirdi ama ne yazık ki sana öğretememişler.  Unutma, elindekiler paylaştıkça artar.'
'Saçma!' demiş Dev. ' Hiç paylaşılan şey artar mi? Azalır!!'
'İlk anda azalır sayısı elbet ama paylaştıkça çevrende paylaşabileceğin insanlar artar, o zaman da paylaşacak ne çok şeyiniz olduğunu fark edersiniz. Zamanla elinizdeki her şeyin de arttığını anlarsınız.
Anne ve baban ellerindekileri hep paylaşırlardı. Onlar yaşarken bu orman hiç böyle yalnız bir orman değildi.'
Dev çocukluğunu hatırlamıştı adam anlattıkça. Gerçekten de bir sürü insan gelirdi evlerine ve bu ormana. Ailesi ile birlikte çok mutluydu kendi de. Ama sadece ailesini değil o insanları da kaybettiğini anladı yaşlı adamın anlattıklarından. Korku salarak güçlü olacağını sanmış ama yalnız kalmıştı.
Dev yaşlı adamdan özür diledi. O günden sonra da huysuz değil mutlu Dev olmaya karar verdi.
Onlar ermiş muradına, biz çıkalım göklere :)

2 yorum:

  1. Bizde de bir dev var büyük bir dev olan nefsi emmare. o aslını, ana babasını yani ruhunun sözünü dinlemez de ormanı kendinin sanar, hükmetmeye kalkar.Sonunda da yaşlı olan yani kendimizin olsunlaşmış tarafı ortaya çıkar da aslımızı, ana babamızı yani ruhumuzu hatırlatırda o devi cüce haline getirir. O devi pişman eden yaşlı adamın nasihatları olan kendi olgunluğuma ait irfaniyetimizdir.ne güzeldir masallar dil din ırk gözetmeden herkese sembolik olarak hakikati anlatırlar.

    YanıtlaSil
  2. her yerden anlatan tek olunca anlatılanlarda fark kalmıyor sanırım.

    YanıtlaSil